aşırma — is. 1) Aşırmak işi 2) mim. Yapı çatılarında uzun mertek, aşık 3) sf. Aşırılmış Aşırma bir eser. 4) hlk. Küçük kazan, kova, bakraç 5) ed. Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırma — is. 1. «Aşırmaq»dan f. is. 2. Bir şeyin üstündən atılan, sallanan və ya bağlanan bağ. 3. Şalvarı düşməyə qoymamaq üçün çiyindən keçirilib şalvara bənd edilən lentşəkilli qoşa bağ; şalvar asmalığı. Rezin aşırma. ◊ Aşırma atəş – müharibədə:… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
aşırma kayış — is. Bir çarkı döndürmek için kasnaktan kasnağa geçirilen kuşak biçimindeki kayış çember … Çağatay Osmanlı Sözlük
BERTİH — Aşırma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ihtilas — Aşırma ; Bir malı açıkça sahibinden veya evinden hızla kapıp, alma … Hukuk Sözlüğü
araklama — is. Araklamak işi, çalma, aşırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşık — is., ğı, anat. 1) Aşık kemiği 2) mim. Aşırma Birleşik Sözler aşık kemiği Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırabilmek — i, den Aşırma imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşıramento — is., argo Çalma, aşırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırılmak — nsz Aşırma işine konu olmak Bir şiirin aşırılmış olmasının güzelliğiyle ilgili olmadığını bilecek kaç yazar var? O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşırmasyon — sf., argo Çalma, aşırma … Çağatay Osmanlı Sözlük